ÜROTIP Üroloji Tanı Merkezi


Prof.Dr. İbrahim ÇEVİK
Bağdat Cad. No: 448 / 1
Suadiye - Kadıköy / İstanbul
Tel: (216) 372 60 60
Mobil Tel: (533) 557 35 73

Ağrısız Prostat Biyopsisi

Ağrısız Prostat Biyopsisi, prostat kanseri tanısında kullanılan altın standart yöntemdir. Biyopsi işlemi makattan girilerek yapılan prostat ultrasonu eşliğinde yapılır. 2000 yılından beri yaklaşık 1000’in üzerinde hastaya biyopsi yapılmış ve hastalara dünya standartlarındaki oranlarda doğru tanı konulmuştur. Tanı merkezimizde prostat biyopsisi uzman doktorumuz eşliğinde steril ortamda, hazırlık gerektirmeden lokal aneztezi ile uygulanmaktadır. İşlem esnasında hissedilen ağrının olmaması için yapılan bölgesel anestezi ülkemizde ilk kez merkezimizde uygulanmaya başlamıştır.

Biyopsinin nerelerden alınması gerektiği konusunda edindiğimiz tecrübeler ve bunun yanında yurt dışındaki bilimsel faaliyetlerimiz sonucunda prostat biyopsisi konusunda en tecrübeli merkezlerden birisi haline getirmiştir.

Prostat Biyopsisi öncesi hastanın Asprin ve benzeri herhangi bir ilaç kullanmaması kullanıyorsa ilacını 1 hafta süre ile kesmesi biyopsi öncesi tek hazırlıktır.

Biyopsi işlemi sırasında lokal anestezi uygulanması nedeniyle işlem sırasında ağrı duyulmaz. Tetkike aç olarak gelmeniz gerekmez. Hasta biyopsi sabahı kahvaltısını yapabilir, devamlı kullandığı ilaçlar varsa (Asprin ve benzeri hariç) bunları alabilir. Biyopsi öğleden sonra ise öğlen yemek yiyebilir.

Biyopsi işlemi hastanın makatından-rektumdan yapılır. Rektum gaitalı ve mikroplu bir ortam olduğundan biyopsi öncesi hastaya kalçadan antibiyotik enjeksiyon yapılarak biyopsi sonrası gelişebilecek bir enfeksiyon riski azaltılmıya çalışılır. Biyopsi sonrası hastaya doktorun reçete ettiği antibiyotik ilaçla tedaviye devam edilir. Bu tedaviye rağmen çok ender de olsa ateşiniz yükselebilir. Ateş 24-48 saat içinde 38.5 dereceyi geçerse mutlaka doktorunuz ile irtibat kurunuz. Bu durumda doktorunuzun kontrolü altında tedaviniz daha kuvvetli antibiyotikler ile yapılabilecektir.

Biyopsi sonrası bir hafta süreyle idrarda ve büyük abdeste, menide ise 3 ay sürebilen kan olabilir, kanama kendiliğinden geçecektir, tedavi gerektirmez.

PCA3 Tahlili

PCA3, 1999 yılında varlığı gösterilen, prostat kanserli hücrelerde bulunan küçük bir RNA molekülüdür. PCA3’ün tümörlü prostat dokusunda 60–100 kat arttığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır.

PCA3 ile Total PSA arasında ki fark nedir ?

Irka ve prostat kanseri tipine göre yüksekliği değişiklik gösteren PCA3 prostat hastalıklarıyla ilgili önemli bir takip belirteci ve biyopsi ön belirleyicisidir. Rutinde prostat kanseri tanı ve takibinde kullanılmakta olan kan testi PSA (prostat spesifik antijen) ile karşılaştırıldığında, PCA3 daha düşük duyarlılık ama daha yüksek bir özgüllüğe sahiptir. PSA’dan farklı olarak PCA3’ün prostat hacmine bağımlı olmaması da önemlidir

PCA 3 hangi durumlarda gereklidir ? PCA 3 tahlili yaptırmak biyopsi olasılığını ortadan kaldırır mı ?

PCA3, PSA düzeyleri yüksek, ancak ilk biyopsi sonucu normal bazı olgularda gereksiz biyopsi tekrarının önlenmesinde yol gösterici olabilir. Gereksiz biyopsi tekrarı oranları yüksek olan bu hastaların PCA3 düzeyleri ile takip edilmesi ve PCA3 değerinin 35’ten yüksek olması durumunda hastaların biyopsiye yönlendirilmesi önerilmektedir. Yüksek PCA3 düzeylerinde ileri takip şarttır.

PCA3 numune için ön hazırlık gerekli midir ?

Hayır, PCA3 ölçümünün ideal olarak parmakla yapılan rektal prostat muayenesi sonrası idrarda ölçülmesi önerilmektedir. Bu nedenle hastanın ön hazırlık yapmasına gerek yoktur.

Prostattan alınan dokular histopatolojik değerlendirme için İstanbul Patoloji eşliğinde neticelendirilir.

Merkezimizden Dünya literatürüne geçen ve ağrısız prostat biyopsisi konusunda birçok yabancı araştırmacının çalışmalarında referans makale olarak gösterdiği çalışmalar her yıl yayınlanmakta ve gerek ulusal gerekse uluslarası platformlarda sunulmaktadır.

Daha detaylı bilgileri biyopsi yapacak doktordan alabilirsiniz…

Ziyaretçi ilgisi:

  • prostat biyopsisi anestezi ile yapilirmi