ÜROTIP Üroloji Tanı Merkezi


Prof.Dr. İbrahim ÇEVİK
Bağdat Cad. No: 448 / 1
Suadiye - Kadıköy / İstanbul
Tel: (216) 372 60 60
Mobil Tel: (533) 557 35 73

Kliniğimizde Yapılan Tetkikler

Sahip olduğumuz tıbbi ekipmanlar ile hastalarımızın hizmetine sunulan tetkikler şunlardır :

Ultrasonografi

  • Böbrek Ultrasonografisi
  • Mesane Ultrasonografisi
  • Prostat Ultrasonografisi
  • Skrotal ve Penil Doppler Ultrasonografisi

Ultrasografi incelemeleri tanı merkezimizde uzman doktorumuz tarafından yapılır. Ultrasonografi ünitemizde yüzeyel organ, küçük organ ve endokaviter problar yardımı ile renkli dopplerli B&K HAWK 2102 sonografi cihazımız ürolojik olarak gerekebilecek her türlü ultrasonografik incelemelerin yapılmasını sağlamaktadır. Ultrasonografi incelemeleri için hazırlık gerekmez. Sadece alt batın incelemelerinde mesanenin doldurulmasını hızlandırmak için inceleme öncesinde tarafımızdan su içirilmesi gerekir. İnceleme sonuçları ortalama 10 dakika içinde hastaya verilir.

Trus Usg Eşliğinde Prostat Biyopsisi Alınması

Prostat kanseri tanısı koymak için, ultrasonografi eşliğinde prostattan doku alınması işlemidir. Tanı merkezimizde prostat biyopsisi uzman doktorumuz eşliğinde steril ortamda, hazırlık gerektirmeden lokal aneztezi ile uygulanmaktadır.

Prostat Biyopsisi öncesi hastanın asprin ve benzeri herhangi bir ilaç kullanmaması, kullanıyorsa ilacını 1 hafta süre ile kesmesi biyopsi öncesi tek hazırlıktır.

Biyopsi işlemi sırasında lokal anestezi uygulanması nedeniyle işlem sırasında ağrı duyulmaz. Tetkike aç olarak gelmeniz gerekmez. Hasta biyopsi sabahı kahvaltısını yapabilir, devamlı kullandığı ilaçlar varsa (asprin ve benzeri hariç) bunları alabilir. Biyopsi öğleden sonra ise öğlen yemek yiyebilir.

Biyopsi işlemi hastanın makatından-rektumdan yapılır. Rektum gaitalı ve mikroplu bir ortam olduğundan biyopsi öncesi hastaya kalçadan antibiyotik enjeksiyon yapılarak biyopsi sonrası gelişebilecek bir enfeksiyon riski azaltılmaya çalışılır. Biyopsi sonrası hastaya doktorun reçete ettiği antibiyotik ilaçla tedaviye devam edilir. Bu tedaviye rağmen çok ender de olsa ateşiniz yükselebilir. Ateş 24-48 saat içinde 38.5 dereceyi geçerse mutlaka doktorunuz ile irtibat kurunuz. Bu durumda doktorunuzun kontrolü altında tedaviniz daha kuvvetli antibiyotikler ile yapılabilecektir.

Biyopsi sonrası bir hafta süreyle idrarda ve büyük abdeste kan olabilir, kendiliğinden geçecektir, tedavi gerektirmez.

Prostatdan alınan dokular histopatolojik değerlendirilmesi için tarafımızdan İstanbul Patoloji eşliğinde neticelendirilir.

Daha detaylı bilgileri biyopsi yapacak doktordan alabilirsiniz.

Fleksibl Sistoskopi + NMP 22

Sistoskopi işlemi merkezimizde uygun ortamda doktorumuz ve sağlık ekibimiz eşliğinde yapılır.

Mesane tümörlü hastalardan veya tümör şüphesi bulunan hastalardan işlem öncesinde nüks tanısı koymak için NMP 22 testi uygulanır. NMP 22 işlemi kolay ve basittir. Hastanın idrar vermesi yeterlidir. Sonuç merkezimizde 20 dakika içerisinde neticelenir, hasta sistoskopi için hazırlanır. Sistoskopi ile NMP 22 testinin birlikte değerlendirilmesi doğru olasılığı arttırır.

Sistoskopi işlemi uygulanmadan önce doktora daha önce geçirilmiş operasyonlar, ilaç alerjileri vs. gibi kişisel sağlık bilgileri verilmelidir. Aspirin, ağrı kesiciler ve başka ilaçlar kullanılıyorsa (ki bunlar kanın pıhtılaşmasını geciktirirler) doktor bilgilendirilmelidir. Doktorunuz gerekli ise bu ilaçların dozunu azaltabilir ya da tamamen kesebilir. İdrar yolları enfeksiyonu mevcut ise işlem öncesi tedavi edilmelidir.

Sistoskopi işlem için bir giysi giyilir ve bir masanın üzerine sırt üstü uzanılır. Bu sırada her iki bacak yanlara açılır. Uygulamanın yapılacağı vücut bölgesi antiseptik bir sıvı ile temizlenir. Plastik bir şırınga ile üretraya (idrar kanalı girişi) jel kıvamında bir madde verilir. Böylece işlem sırasında rahatsızlık duymazsınız.

Yaklaşık bir kalem genişliğinde sistoskop adı verilen bir tüp idrar kesesine kadar ilerletilir. Sistoskop sayesinde idrar kesesi sıvı ile doldurulur. Böylece kese genişletilir ve uygulamayı yapan doktor daha net inceleme yapabilir. Bu işlem sırasında rahatsızlık duyulabilir ve acil idrar yapma hissi uyanabilir. Tüpün ucunda küçük bir ışık kaynağı ve kamera vardır; bu sayede mesane (idrar kesesi) bir monitör ekranından gözlenebilir. Sistoskopun ucu uzaktan kumanda ile hareket ettirilerek kesenin her köşesi değişik açılardan incelenebilir.

Kamera yerleştirildikten sonra işlem yaklaşık 5-10 dk. kadar sürer. İşlem sırasında biopsi yapma ihtiyacı duyulursa ek olarak yapılabilir. İşlem öncesinde ve sonrasında doktor gerekli bilgiyi verecektir.

İşlem sonrası hastaya antibiyotik verilir ve hasta aynı gün evine gidebilir.

Sıklıkla ertesi gün normal aktivitelere başlanabilir.

Uroflowmetri

Üroflowmetri: İdrar akım hızının ve akımın zamana göre değişiminin ölçülmesidir. En hızlı akım (Qmax) ve ortalama akım (Qav) hızları ile toplam işeme zamanı, işeme eğrisi ve toplam işenen miktar değerlendirilir. İşlem için hastaya tetkik öncesi su verilir. Ön hazırlık gerektirmez. Hasta idrara sıkıştıktan sonra işlem gerçekleşir, aynı gün sonuç alınır.

Ürodinami (Üretral Basınç Akım Çalışması + EMG)

Ürodinami idrar kaçırmanın varlığını, biçimini, mesane ve üretranın fonksiyonlarını gösteren bigisayar destekli basınç ve akım değişikliklerini ölçmeye denir. Mesane ve üretra fonksiyonları, varsa idrar kaçırmanın biçimi ve derecesi tespit edilir. Mesane kasında fonksiyon bozukluğu varsa (aşırı aktif mesane-detrüsor overaktivitesi-detrüsör instabilitesi) ürodinami ile tanı konur.

Çok basit ve ağrısız bir yöntemdir. Ön hazırlık gerektirmez. Sadece idrar yolları enfeksiyonu mevcut ise işlem öncesi tedavi edilmelidir. Çok ince (2-3 mm) bir sonda ile idrar torbasına sıvı verilirken basınç değişiklikleri kaydedilir. Rektuma yerleştirilen bir sonda ile karın içi basınç ölçülür. Mesane dolarken ve boşalırken basınçlar birlikte ölçülür. Değişiklikler otomatik olarak kaydedilir. Bir takım manevralar ile idrar kaçağı olup olmadığı test edilir. Bu esnada sorulan sorularla idrar torbası hakkında fikir edinilir. Üretra fonksiyonları ölçülür.

En son işeme grafisi yapılarak idrar yolları ve kasları hakkında fikir sahibi olunur. İdrar kaçırma tedavisinin etkili olup olmadığı, ne kadar etkili olduğu tedavi öncesi ve sonrası ürodinami yaparak objektif olarak karşılaştırılır. Kaydedilmiş ve hesaplanmış bilgisayar verileri hastanın muayene bulguları ve şikayetleri ile birleştirilerek tedavinin biçimine karar verilir. Hasta aynı gün sonucu alır, işlem sonrası hastaya antibiyotik verilir.

Post Voiding Rezidü Tayini (PVR)
(İşeme Sonrası Rezidüel İdrar Miktarı Saptanması)

Normal erkeklerde işeme sonrası mesanede kalan idrar miktarı (PVR: Post-voiding Rezidü) her zaman 12ml’den az olmaktadır. İdrar zorluğu belirtileri ile başvuran erkeklerde 100 ml’nin üzerinde PVR saptanması, mesanenin boşaltım işlevinde bir bozukluk olduğunu göstermektedir. Fakat bunun BPH’ya ya da mesanenin kasındaki yetersizliğe bağlı olduğunu ayırt etmek için daha ileri incelemeler gerekmektedir. PVR, ultrasonografi ile yeterli doğrulukta ölçülebilmektedir. İşlem öncesi ve sonrasında hazırlık gerekmez, hasta idrarını boşalttıktan sonra mesanede kalan idrar PVR cihazı ile ölçülür, sonuç aynı anda alınır.

Manyetik Pelvik Tabanlı Stimülasyon (ExMI ) Tedavisi

İdrar yakınması olan hastaların tedavisinde egzersiz, ilaç tedavisi ve çeşitli ameliyat yöntemleri uygulanabilir. Egzersiz bazı hastalarda ilk başvurulacak yöntemdir. Herhangi bir yan etkisi yoktur. Egzersiz uygulaması birçok şekilde yapılabilir. Hastaya kendi kaslarını doğru şekilde kasması öğretilerek çalışması istenilir. Genellikle bu yöntemde hastalar uyumsuz olurlar.

Pasif egzersiz yöntemlerinden en yenisi ve ABD’de FDA (Gıda ve İlaç Birliği) tarafından onaylanmış olan yöntem Manyetik Pelvik Taban Stimülasyonu (ExMI)’dur. Bu yöntemin etkinliğinin araştırıldığı bilimsel çalışmalarda her tıp idrar kaçırmaya karşı oldukça etkili bir yöntem olduğu gösterilmiştir.

Bazı hastalarda ilk başvurulacak yöntemdir. Herhangi bir yan etkisi yoktur. Egzersiz uygulaması birçok şekilde yapılabilir. Hastaya kendi kaslarını doğru şekilde kasması öğretilerek çalışması istenilir. Genellikle bu yöntemde hastalar uyumsuz olurlar.

Uygulanması son derece basit ve ağrısızdır. Haftada 2-3 kez 20 dakika süreyle uygulanır. Hastanın klinik özelliğine göre 8-10 hafta uygulama devam eder. Tedavi esnasında hasta uygulama sandalyesine günlük kıyafeti ile oturtulur. Herhangi bir yan etkisi yoktur. Uygulama pasif egzersiz yaptırarak pelvik taban kaslarını etkili bir şekilde çalıştırır. Hastada ek bir motivasyona ihtiyaç duyulmaz. Bu egzersizde kişi kaslarının kasıldığını hisseder. Bu kasların güçlenmesi idrar kaçırmayı tamamen ortadan kaldırır ya da azaltır.

PCA 3 Tahlili

PCA3, 1999 yılında varlığı gösterilen, prostat kanserli hücrelerde bulunan küçük bir RNA molekülüdür. PCA3’ün tümörlü prostat dokusunda 60–100 kat arttığını gösteren çalışmalar bulunmaktadır.

PCA3 ile Total PSA arasında ki fark nedir?

Irka ve prostat kanseri tipine göre yüksekliği değişiklik gösteren PCA3 prostat hastalıklarıyla ilgili önemli bir takip belirteci ve biyopsi ön belirleyicisidir. Rutinde prostat kanseri tanı ve takibinde kullanılmakta olan kan testi PSA (prostat spesifik antijen) ile karşılaştırıldığında, PCA3 daha düşük duyarlılık ama daha yüksek bir özgüllüğe sahiptir. PSA’dan farklı olarak PCA3’ün prostat hacmine bağımlı olmaması da önemlidir

PCA 3 hangi durumlarda gereklidir? PCA 3 tahlili yaptırmak biyopsi olasılığını ortadan kaldırır mı?

PCA3, PSA düzeyleri yüksek, ancak ilk biyopsi sonucu normal bazı olgularda gereksiz biyopsi tekrarının önlenmesinde yol gösterici olabilir. Gereksiz biyopsi tekrarı oranları yüksek olan bu hastaların PCA3 düzeyleri ile takip edilmesi ve PCA3 değerinin 35’ten yüksek olması durumunda hastaların biyopsiye yönlendirilmesi önerilmektedir. Yüksek PCA3 düzeylerinde ileri takip şarttır.

PCA3 numune için ön hazırlık gerekli midir?

Hayır, PCA3 ölçümünün ideal olarak parmakla yapılan rektal prostat muayenesi sonrası idrarda ölçülmesi önerilmektedir. Bu nedenle hastanın on hazırlık yapmasına gerek yoktur.

ProPSA

Pro PSA,Serbest PSA’nın günümüz yöntemleriyle tespit edilebilen üç komponentinden (ProPSA, BPSA ve inaktif PSA) biridir.PSA, Serbest PSA ve ProPSA testlerinin analizi, değerlerinin matematiksel kombinasyon şeklinde değerlendirilmesi ile Prostate Health Index (phi) hesaplanmakta, kanser teşhis oranı yükselmektedir. Klinik çalışma verileri prostat kanserini saptamada ProPSA testinin doğruluğunun diğer PSA parametrelerinden yüksek olduğunu göstermektedir.

ProPSA ile Total ve Serbest PSA arasında ki fark nedir?

Prostat spesifik antijen (PSA) ve Serbest PSA prostat kanserinde yaygın olarak kullanılan tümör belirtecidir. Ancak belirli bir düzeyin altında (10 ng/ml) bu hastalık için özgüllük değeri düşüktür.

Prostat büyümesi ve prostatit gibi prostatın iyi huylu hastalıklarında da kan düzeyleri yükselebilmektedir.
Kanser saptama oranını arttırmak amacıyla ek olarak Serbest PSA’nın total PSA’ya oranı hesaplanmaktadır. Bu şekilde PSA değeri 4-10 ng/ml arasında olan hastalarda kanser tanısında önemli bir artış sağlanmaktadır. Ancak yine de bazı düzeylerde iyi huylu-kötü huylu ayrımında yeterli olmamaktadır. Son yıllarda prostat kanseri ile ilgili yapılan pek çok çalışmada yüksek oranda prostat kanserini saptayabilen ideal bir tümör belirteci bulunması amaçlanmıştır.Bu alanda saptanan en önemli tümör belirteçlerinden biri ProPSA’dır.

ProPSA hangi durumlarda gereklidir? ProPSA tahlili yaptırmak biyopsi olasılığını ortadan kaldırır mı?

ProPSA, Total ve Free PSA testlerinin birlikte çalışılması ile elde edilen phi gereksiz biyopsi oranını %25 kadar düşürebilir. Prostat kanseri için takip edilen hastalarda düşük phi skorları sağlıklı prostatı gösterirken, yüksek phi skorları prostat kanseri riskinin artmış olduğunu veya mevcut kanserin yüksek gleason skoruna sahip agresif bir kanser olabileceğini işaret eder.
ProPSA oranı yüksek olması durumunda hastaların biyopsiye yönlendirilmesi önerilmektedir. Yüksek ProPSA düzeylerinde ileri takip şarttır.

ProPSA numune için ön hazırlık gerekli midir?

Hayır, ProPSA ölçümü için hastanın ön hazırlık yapmasına gerek yoktur.